"İnsan için insan daima büyücüdür.”
Sartre’ın felsefe alanındaki başyapıtı Varlık ve Hiçlik’e giden yolda peşi sıra yayımladığı üç kitaptan biri olan Heyecanlar Üzerine Bir Kuram Taslağı, fenomenolojinin kurucusu sayılan Alman filozof Edmund Husserl’in etkisiyle geliştirdiği ruhbilim kuramının temel dayanaklarını saptıyor. Gerek roman gerekse tiyatroda insanın varoluşuna dair derinlikli anlatılarıyla tanıdığımız Sartre, bu kitapta heyecan kavramı üzerinden insanın olgulara indirgenemeyecek ruh dünyasının büyüsüne işaret ediyor.
Kitap size Freud okuyormuş hissi verebilir kesinlikle.Tam olarak öyle hissetmiştim ben de.Alıntıları gördükten sonra sizin de öyle düşüneceğinizden eminim.Haydi öyleyse biraz da alıntılara göz atalım.
* Kuşkusuz öfke ne bir içgüdü, ne bir alışkanlık, ne de akıl yürütülmüş bir hesaptır. Öfke bir çatışmanın ani bir çözümüdür...
* Çözümlememiz gereken varolan," diye yazar Heiddegger, "kendimizizdir. Bu varolanın varlığı bana aittir."
Oysa insan gerçekliğinin ben olması önemsiz değildir, zira tam da insan gerçekliği için var olmak daima kendi varlığını yüklenmektir. Yani, varlığını bir taş parçası gibi dışarıdan almak yerine ondan sorumlu olmaktır. Ve insan gerçekliği özünde kendi kendinin olanağı olduğu için, varolan, doğrudan kendi varlığından seçilebilir, kazanılabilir ve yitirilebilir.
*Şu anda, yazıyorum ama yazdığımın bilincinde değilim.
*"Kaçış, oynanmış bir baygınlıktır; öte yandan birdenbire potansiyel bir yön yaratarak, yaşadığımız mekânın vektörel yapısını ters çevirmek suretiyle tüm bedenimizle tehlikeli nesneyi yadsımaktan ibaret büyüleyici bir tutumdur bu. Bir çeşit unutmadır, yadsımadır. Gözlerini kapatarak rakibine saldıran acemi boksörler de aynı şekilde davranır: Rakiplerinin yumruklarının varoluşunu ortadan kaldırmak isterler, onları algılamayı reddeder ve böylelikle yumrukların etkilerini simgesel olarak yok
ederler. Böylece korkunun gerçek anlamı görünür bize: Bu, sihirli bir davranış sayesinde dış dünyadaki bir nesneyi yok saymayı amaçlayan ve kendisiyle birlikte nesneyi yok etmek için yok olmaya kadar gidecek olan bir bilinçtir."
*"Dünyanın bir dönüşümüdür. Çizilen yollar çok zorlaştığında ya da yolu görmediğimizde böyle zor ve ivedi bir dünyada artık tutunamayız. Bütün yollar kapanmıştır, yine de hareket etmek gerekir. O zaman dünyayı değiştirmeye, yani dünyayı, nesnelerin kendi potansiyelleriyle ilişkileri, belirleyici süreçlerle değil de büyüyle düzenlenmişler gibi yaşamaya çalışırız."
Alıntılara da göz attığımıza göre şimdi sırada genel görüşlerimi paylaşacağım kısma gelebiliriz.Kitap tıpkı diğer Sartre eserleri gibi kesinlikle okunmalı kanaatimce.Fenomenoloji ve egzistyantalist felsefeye ilgi duyanlar için başyapıt niteliğinde bir kitap olacağından eminim.Ancak başlangıç seviyesindeki okurlara önerebileceğim türden bir kitap değil kesinlikle.Önceden konuyla ilgili mutlaka bilgi edinmiş olmanız gerekiyor.Kitapta kullanılan üst düzey terminoloji başlangıç ve orta düzey felsefeseverlere zor anlar yaşatacak türden.Ancak anlayacak derecede bilgi dağarcığıyla okunduğunda kitabın kesinlikle muhteşem olduğunu Sartre'ın adeta harikalar yarattığını siz de göreceksiniz.Yeni yayınımı da Sartre'ı yad ederek sonlandırıyorum.Şimdiden iyi okumalarr.
Hoşçakalın, felsefeyle kalın:))))
Hoşçakalın, felsefeyle kalın:))))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder