Merhaba arkadaşlar.Tekrardan sizlerle olduğum için çok mutluyum.Yeni yayınıma hoş geldiniz.Bugün sizleri Halil Cibran'ın Ermiş adlı eseriyle karşılıyorum.Beğeneceğinizi düşündüğüm yeni yayınımın konusu olan bu kitabın içeriğine göz atmaya dilerseniz başlayalım.Kitabın ana karakteri El Mustafa adındaki bir bilgindir. El Mustafa seneler önce Orphalese kentine gelmiş ve kendisine inanıp düşüncelerine saygı gösteren insanlara bildiklerini öğretmiştir. Kendisine ilk inanan ve en çok sevdiği talebesi ise El Mitra adındaki genç bir kadındır. Kente gelişinin ardından El Mustafa'nın peşine ilk o düşmüş, düşüncelerine en fazla o değer vermiştir. Fakat şimdi ayrılma zamanı gelip çatmıştır ve diğer Orphaleselilerin yanında en çok üzülen de El Mitra olacaktır.
El Mustafa Orphalese'de geçirdiği uzun zamanın ardından tüm bildiklerini aktardığını fark ettiğinde gitme zamanının geldiğini anlamıştır. El Mustafa'nın şehirden ayrılacağı haberi tüm kente hızla yayılmış ve El Mustafa, kentten ayrılacağı vakit geldiğinde gemiye binmeden önce tüm Orphalese halkını toplanmış ve hüzünle dolu olarak bulmuştur.
El Mustafa bu manzara karşısında hüzünlenmeden edemez fakat bu kentte görevinin sona erdiğinin de farkındadır. Fakat El Mustafa ayrılmadan önce herkesin ona soracağı bir sorusu vardır. Böylece El Mustafa gemiye binmeden önce hayat ve insanlık hakkında birçok önemli konuda insanların sorularını cevaplar. Bu yanıtların içinde hayatın en önemli noktaları, hatta mutluluğun sırrı gizlidir. Tek tek aşk, evlilik, çocuklar, vermek, yemek ve içmek, sevinç ve üzüntü, ev ve evin önemi, giyecekler, alım ve satım, suç ve ceza, yasalar, özgürlük, sebepler ve arzular, acı, bilgelik, öğretme, arkadaşlık, konuşma, zaman, iyi ve kötü, dua, zevk, güzellik, din ve son olarak da ölüm konularında sorulan sorulara bilgece yanıtlar verir. Ve böylece Orphalese kentindeki son görevini de yerine getirmiş olur. Kısa ama hüzünlü bir vedanın ardından gemiye binip bilinmeyene doğru bir yolculuğa çıkar.
İçerik olarak bahsedebileceklerim bu kadardı.Zaten kitap 54 sayfadan oluşuyor ve roman anlatımı kadar geniş bir olay örgüsü yok. Ama kitabın anlatımı o kadar sürükleyici ki bitirdiğinizde asla bir kitap okumuş gibi değil o soruları soran yerli halktan biriymişsiniz gibi hissediyorsunuz.Kitap çok ince olunca alıntıların az olacağını düşünmeyin kesinlikle.Elimde olsa tüm kitabın altını çizerdim emin olun:)) Ama yine de yüreğime dokunan bariz yerler olmadı da değil hani.Onları da paylaşmayı çok isterim tabii ki:
*''Bugün çıkarıp attığım sırtımdan, bir giysi değil, kendi ellerimle parçaladığım ten. Ardımda bıraktığım, bir düşünce de değil, açlık ve susuzluğun tatlandırdığı bir yürek.'
*''Zira aşk, nasıl sizi taçlandırırsa öyle de sizi çarmıha gerecektir. Nasıl serpilmeniz içinse öyle de budanmanız içindir.'
*''Ve alıkoyabileceğiniz herhangi bir şey var mı? Sahip olduğunuz her şey günün birinde verilmiş olacak. Öyleyse şimdi verin, verme mevsimi sizin olabilsin diye ve varislerinizin değil. Çoğu kez 'Vereceğim, fakat yalnızca layık olana.' dersiniz. Bağınızdaki ağaçlar böyle demez, ne de meranızdaki sürüler. Yaşayabilmek için verir onlar, zira esirgemek helak olmaktır.'
Kuşkusuz bunlar defterime not aldığım en can alıcı alıntılardı benim için. Favorilerimdi kesinlikle.Ama altını çizdiğim daha başka bir sürü yer var.Dilerseniz bir de onlara göz atalım:
1.)''Kederlenmeden ve huzur içinde nasıl giderim? Yo, hayır, ruhum sızısız ayrılmayacak bu kentten.''
2.)''İşte o zaman ardına kadar açıldı yüreğinin kapıları ve kanat çırptı sevinci denizin enginlerine.''
3.)''Ve sen, ey engin deniz, uyku bilmez ana, ırmaklar ve akarsular için sensin yegane huzur ve özgürlük.''
4.)''Ayrılık günü toplanma günü mü olacak? Akşamımın aslında şafağım olduğu mu söylenecek?''
Yukarıdaki alıntılara baktığımızda pek de felsefi bir içeriğe sahip olmadıklarını görüyor gibiyiz.Ama aslına bakarsanız kesinlikle felsefi yönü olduğunu düşündüğüm bir kitap.Sürekli vurgulanan özgürlük kavramı aklımıza Sartre felsefesini bile getirebilir.Kesinlikle okunması gereken ve insan yaşamı üzerine dersler alabileceğimiz bir kitap.Zaten içerik kısmında değindiğim konuları göz önünde bulundurunca hayatla nasıl da iç içe olduğunu net bir şekilde görebileceksiniz.Eğer siz de henüz Halil Cibran'ın Ermiş'i ile tanışmadıysanız bu yayın iyi bir başlangıç olacaktır diye düşünüyor ve sizlere kucak dolusu sevgilerimi yolluyorum.
Hoşçakalın, felsefeyle kalın:)) Bir sonraki yayınımda tekrardan görüşmek dileğiyle:))))
7 Aralık 2019 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
Merhabalar arkadaşlar.Bugün sizleri farklı bir serüven niteliğinde bir felsefe romanı ile karşılamak istiyorum.Kitap Felsefe'ye giriş ...
-
Yazmaya başlamadan bir fotoğraf çekelim... İlk yayınımıza çok ağır olmayan bir giriş kitabıyla başlayalım istedim. Kızıma Felsefe Öğ...
-
Hepinize merhaba! Bugün diğer felsefi eser türlerinden farklı olarak hem edebi anlamda hem de kurgusal yönden (ütopik ve distopik) muhteşe...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder